

Ören Gökova Körfezi sahilinde yer alan ve günümüzde Muğla’nın Milas ilçesine bağlı bir mahalledir. Yakın zamanlara kadar kullanılan eski ismi Gereme, antik çağdaki ismi Keramos’tur. (Nitekim, Gökova Körfezi de antik çağdaki ismini yaşatacak şekilde zaman zaman Kerme Körfezi olarak anılmaktadır.)
17 Aralık 1986’da belediye statüsü alarak beldeye dönüştü. 12 Kasım 2012’de TBMM’de kabul edilen 6360 sayılı kanun ile mahalle oldu.
Bağlı olduğu Milas ilçesine 40 km, Bodrum’a 60 km, Muğla’ya ise 58 km uzaklıktadır. Deniz yoluyla da ulaşılabilen Ören’de tekneler için limanda bulunmaktadır.
Belde nüfusu yaklaşık 3.000 kişi olup, köyleriyle birlikte 9.000’dir. Yaz aylarında ise belde nüfusu gelen yerli ve yabancı turistlerin etkisiyle 30.000’i geçmektedir. Ören 30 Mart 2014 tarihinde Muğla’nın Büyükşehir olmasıyla Milas’a bağlanıp mahalle olmuştur.
Cennet Ören’in tarihi: Ören beldesi, Muğla iline bağlı Milas ilçenin 40 km. güneyinde Gökova Körfezinin Kuzey sahilinde yer almaktadır. Arkası sarp kayalık dağlara dayanan kentin önünde koca çayın getirmiş olduğu alivyonlarla oluşan ovası uzanır. Bugünkü Ören Beldesi Antik Keramos kentinin üzerine kurulmuştur.
Mitolojide Dionysos’la Ariadne’nin oğlu ve çömlekçilik sanatının kurucusu sayılan Keramos’un adını taşıyan kentin harabeleri bugün modern belde yerleşiminin içinde hala ayakta kalabilmiştir.
Kayra dönemndeki ismi olan keramos Yunancada çömlekçilik anlamına gelmektedir. Bu isim zamanla değişerek Gereme ismini almıştır. (Evliya Çelebi 17. YY. daki ziyaretinde Gereme’yi “Mamur, Abadan, Safir Bağlık Bahçelik” bir köy olarak tanımlar.) Bir dönemde Kemerdere olarak anılması Kocaçay vadisinde bulunan antik su kemerlerinden ileri gelmektedir. Belde bugün harabe anlamına gelen Ören ismini almıştır.
Keramos’un arkaik çağdan başlayarak o zaman Akdeniz’den etkili Helenleşme sürecinin dışında kalmamış olduğunu, Helenleşme sürecinin M.Ö. 7-6. Yüzyıllarda başlamış olabileceği, ele geçen Yunan tipi Arkaik yontularda görülmektedir. Helenistik döneminde deniz aşırı ülkelerle örneğin, Mısır ilede doğrudan ve dolaylı ilişkiler kurduğunu özelliklede Romus dönemindede adını Asia eyaletinde duyurmuştur.
Keramos kenti M.Ö. 5. Yüzyılda üyesi olduğu Attika-Delos deniz birliğine 1,5 talant vergi ödüyordu. Daha sonra Khrysaor birliğine bağlanan şehir arazi ve köylerinin çokluğundan yararlanarak etkin bir konuma gelmeyi başarmıştır.
M.Ö. 188’deki Apameia barışı sonucu tüm Karya ile birlikte Keramos’da Rhodos’a verilmiştir. Bu tarihten sonra Keramos’un diğer bir kent (Muhtemelen Stratonikeia) ile Sympoliteia anlaşması yaptığını ele geçen bir yazıtta ifade edilmektedir. Ancak bu durumdan hoşnut olmayan kent Rhodos’tan yardım istemek zorunda kalmıştır. Bu yardımı isteyen ve gerçekleştiren kişide söz konusu yazıtta onurlandırılmıştır.
M.Ö. 167-133 Yılları arasında Rodos ile ittifak yapan Keramos M.Ö. 129’da bütün Kayra ile birlikte Romanın Asya Eyaleti sınırlarına dahil edilmiştir. Romalıların M.Ö. 81’de Potnus Kralı Mithridiates ile yaptıkları savaşta Mithridiates’in tarafını tutan kent Roma’nın zaferi üzerine Stratonikeia’nin egemenliğine bırakılarak cezalandırılmıştır. Örende bulunan tarihi eser ve kalıntılar genellikle Karya ve Roma dönemine ait çok sayıda yazıtlar çıkması Roma hakimiyetini kanıtlamaktadır.
Madeni para yapımı M.Ö. 2. yüzyılda başlayarak Roma imparatorluğu dönemine kadar sürmüştür.
Keramos’da Sikkelerin üzerinde betimlemeleri görülen genç bir tanrıya ibadet ediyordu. Kısa etekli genç tanrı, elinde çift ağızlı balta ve kalkan tutardı. Yerel olan bu tanrı zaman zaman kentin baş tanrısı Zeus Khrysaor ile birlikte görüldüğü oluyordu.
O dönemlerde olympia’da aynı gün içinde stadyum, diyaloz ve uzun mesafe koşularının hepsini birden kazanan Polites isimli kişi, bilinen ve adı kent sınırlarını aşan en ünlü Keramos’ludur. Strabon’a göre Keramos M.Ö. 1. Yüzyılın sonlarında bağımsız olmayan küçük şehirlerden birtanesidir. Bizans döneminde bir psikoposluk merkezi olmuştur.